Namaz ve abdest adabı

Bir kimse abdest almak istediğinde, önce helaya gidecek olursa, helaya sol ayağıyla girmesi gerekir ve ” Bismillah ” demelidir.
Sonra da; “ “Allahümme innî euzü bike minel hubsi vel habais ” Anlamı: Anlamı: “ Allah’ım! Pislikten ve cin ve şeytan gibi kötü yaratıklardan sana sığınırım ” Demelidir.

Çünkü Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
” Doğrusu şu helalarda ( Hurma ve ot liflerinden yapılmış olan helalarda ) şeytan hazır bulunur. Herhangi biriniz helaya girdiği zaman, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınsın. “ ( Ebu Davud Taharet H: 6 ) ; İbni Mace, Taharet H: 296 )

Sağ el ile istincâ/Temizlik yapmak, makatını temizlemek Mekruhtur, yanlış bir harekettir. Çünkü Resûlullah ﷺ bundan nehyetmiştir.
Sağ eli temiz işler için, sol eli de pis ve kirli işler için kullanmaya izin vermiştir.

Hz Aişe’nin – Allah ondan razı olsun – söylediğine göre Resûlullah ﷺ sol elini heladaki temizlik ve diğer hoş olmayan,
kirli işlerin temizliği için kullanırken, sağ elini de yiyecekleri için kullanırdı.

Hz Hafsa şöyle diyor: ” Resûlullah ﷺ sağ elini yeme, içme, giyinme ve namaz için kullanırdı. Bunun dışındaki şeylerde de,
sol elini kullanırdı. “

İbrahim Nehai de diyor ki: ” Anlatıldığına göre, sağ el, kişinin yemesi ve içmesi için olup, sol el de Taharet/Temizlik ve sümkürme içindir. “

Fakîh diyor ki: İşte bu haber ve bilgilere dayanarak diyoruz ki: Bir kimsenin sağ eliyle tuvalet temizliğini yapması, sümkürmesi,
uygun bir hareket değildir. Ancak, kişinin sol elinde bir sakatlık olması hali müstesnadır. Eğer sol elde sakatlık varsa,
bu takdirde sağ elini kullanabilir.

Kişinin, avret yerini Güneş’e ve Ay’a doğru açmaması ve avret mahallinin başkaları tarafından görülebilecek şekilde,
aydınlıkta durmaması gerekir. Tuvaletler dışında kalan yerlerde abdestini bozarken, kıbleye karşı yönelmemelidir.
Şayet bir tuvalet yapılışta kıbleye doğru yapılmış ise, bunda herhangi bir sakınca yoktur.

Tuvalet ihtiyacını giderirken, bu esnada konuşup mırıldanmamalıdır. Çünkü melekler kendisinden uzaklaşmışlardır ve ondan gizlenmektedirler. Kişi tam tuvalet esnasında eğer konuşur ve mırıldanırsa, meleklerin oraya dönmesine, zoraki gelmelerine,
sebep olabilirler. Çünkü, melekler kişinin konuştuklarını kayda almak isterler.

Bir kimsenin aynı zamanda küçük abdestini yaparken sidikten sakınması gerekir. Çünkü Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
” Gücünüz yettiğince sidikten/sidik serpintilerinden uzak durun. Çünkü kabir azabı genel olarak bundan ileri gelmektedir. “

Bir kimse dışarda, boş bir alanda tuvalet ihtiyacını gidermek istediğinde, tam yere oturur gibi olmadıkça , ayakta iken giysilerini aşağıya indirmesin/soyunmasın. Mümkün oldukça örtünmeye gayret göstersin. Çünkü Resûlullah’a ﷺ ” Peki ya hiçbir kimse olmasa da mı? “ diye sorulması üzerine, şöyle buyurdular:
” Allah, kendisinden hayâ edilmeye çok daha layıktır, kaldı ki seninle birlikte, sana eza vermeyen iki arkadaşın/melek bulunmaktadır. Bu bakımdan senin de o ikisini rahatsız etmemen gerekir. “ (Kenzu’l-Ummal, hadis no: 21698 )

Heladan çıkınca sağ ayak ile çıkman /sağ a uf ağı dışarı atman gerekir. Bu esnada şöyle demelisin:
” Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve âfâni” Anlamı: “ Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet bahşeden Allah’a hamd olsun ”

Abdest alırken de; ” “Elhamdülillâhillezi ceale‘l-mâe tahûren “ Anlamı: ” Bismillah! Suyu tertemiz temizlik maddesi kılan,
Allah’a hamd olsun. “
Çünkü Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
” Kim abdest alırken Besmele çekerse, bu hareketiyle kamil manada bir abdest almış olduğu gibi, tüm bedenini de temizlemiş olur. Kim de Besmele çekmeksizin abdest alırsa, abdestini kamil manada almamış olacağı gibi, bedenini de temizlememiş olur. “
( Ebu Davud, Taharet H:101 Tirmizi, Taharet bab 20 H: 25 ; İbni Mace, Taharet H: 399 )

Bir kimse ihtiyacını giderdikten sonra, temizliğini de yapınca, elini – Eğer dışarda, sahrada ise – ya bir duvara veya yere vursun,
Sonra da yıkasın ki eza veren pis koku yok olmuş olsun. Bu sünnet gereği bir iştir. Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
” Abdestsiz olan kişinin namazı yoktur, Besmele çekmemiş olanın da abdesti yoktur. “
( Ebu Davud, Taharet H:101 Tirmizi, Taharet bab 20 H: 25 ; İbni Mace, Taharet H: 399 )

Abdest alan kişi, parmaklarının arasını ovalamak, ayak topuklarını güzelce ovuşturarak su ile yıkamalıdır.
Çünkü bunu terk edenlerle ilgili Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
” Vay ateşte yanacak olan o topuklara “ ( Buhârî, ilim 1/23 . Vudu’, 1/52, ilim 1/35 ; Ebu Davud, Taharet H: 97 ;
Tirmizi, Taharet bab 31 H: 41 ; İbn Mace, Taharet H: 450, 451 )

Abdest alırken, kendisini sadece abdeste vermelidir. Bu sırada olmayacak şeyler konuşulmamalıdır. Çünkü aldığı abdest ile,
Rabbini ziyaret etmeyi amaçlamaktadır. Mescide/Camiye girince, saygı ve tazim ifadesiyle içeri girmelidir.
Önce girerken sağ ayağını içeri atmalı ve bu sırada şöyle yakarmalıdır:
” Bismillah! Allah’ım bana rahmetinin kapılarını açık tut, günahlarımı bağışla. Gazabının kapılarını da üzerime kapa/bana
gazab eyleme. “

Namaz kılarken huşu içerisinde namazını kılmalıdır. Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor:
” Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler. ” ( Müminun 1-2 )

Namaz içerisinde dikkatini sağa sola çevirmemelidir. Çünkü bulunduğu yer büyük bir makamdır ve kendisi de ulu bir Melik’in huzurunadır.
Rivayete göre, Resûlullah ﷺ, Ebu seleme b. Abdurrahman adındaki zatın namazını överek:
” Görmez misiniz, adamın gözleri secde mahallinden başka bir yere asla bakmıyor. “ buyurmuştur.

Namaza başlamak istediğinde, önceden niyetini belirlemelidir. Kıldığı namazın hangisi olduğunu bilmelidir. Çünkü; Namaz,
ancak niyetle caiz olur. Namazdan sonra da, yapacağı duada önce kendisi için, sonra ana -babası için ve inanan bütün erkek,
ve kadınlar için duada bulunmalıdır.
Mescide/Camiye de saygılı olmak gerekir. Çünkü Yüce Allah Mescidler için şöyle buyuruyor:
Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar. ( Nur, 36-37) Yani Mescidlere tazim gerekir. Resûlullah ﷺ,Mescidlerde,
Alış-veriş yapmaktan men etmiş ve yüksek sesle konuşmamalarını istemiştir. Bir kimse Mescide/Camiye girmek isteyince,
Ayakkabılarını her türlü pislikten ve kirden arındırarak girmelidir.





Sosyal Ağda Paylaş

Bir cevap yazın