Keçinin “ Recm “ Ayetlerini Yeme meselesi

Aişe (Radiyallahu Anha) evindeydi. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefatından sonra odaya giren aç bir keçi içerisinde recm ayetleri bulunan sayfayı yemiştir.
( İbni Mace 1944, Abmed bin Hanbel 5/131, 132, 183 ve 6/269 )

Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle demiştir:
“Andolsun ki recm etme ayeti ve yetişkin kişiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanın haramlıgı) ayeti indi ve andolsun ki bu ayetler tahtımın altındaki bir yaprakta (yazılı) idi. Resûlullah ﷺ vefat edip biz O’nun Ölümü ile meşgul olunca, evde beslenen bir koyun (veya keçi odaya) girip o yaprağı yedi.”
( Ahmet ibn Hanbel, 6/269 )

Bu rivayet Allah Resûlüne ait bir hadis değildir. Bu Aişe (Radıyallahu Anha) annemize nispet edilen bir rivayettir.

Bu rivayetin râvisi ve senedinde illet vardır. Bu rivayetin râvisi Tarık Muhammed ibn İshâk hadis alimleri tarafından zayıf kabul edilmiştir.Bu hadis Ahmed ibn Hanbel’in rivayet ettiği hadislerdendir. Ancak Müsned tümüyle sahih hadisleri içermemektedir. Müsnedin muhakkiki şöyle der: ” Bu hadis zayıftır, isnadında Muhammed ibn İshâk tek kalmıştır. ve metininde münkerlik bulunmaktadır.Yani bu râvi adalet ve zabt yönünden zayır bir râviden geldiği için ve sika râviye aykırı olarak rivayet edildiği ve rivayet tek kaldığı için kabul edilmemektedir. İmam Ahmed ve Darakunti İbn İshâk’ın müdellis olduğunu söylemişlerdir.Yani bu hadisini râvisi Muhammed İbn İshâk, rivayetin kusurunu gizlemek ve bu kusurun bulunmadığını vahmettirecek şekilde rivayet etmekle itham edilmektedir.

İmam Ahmed İbn Hanbel bu rivayeti sadece ilmî kriterlere göre değerlendirmek için kitabına almış ve kabul edilmediğini bildirmiştir. Oysa hadis cahilleri ve ilimden yoksul cahil insanlar, sadece müsned de geçiyor diye, hadis hakkında yapılan değerlendirmelere bakmaksızın hadisi alay konusu etmek için kaynak göstermektedirler. Aslında bütün hadis inkârcıları hadis ilminden habersiz, inkârcı, art niyetli ve yoldan sapmış insanlar olduklarını, hiç bir kriter kabul etmeyen sadece akıllarını ilah edinmiş insanlar olduklarını yaptıkları değerlendirmelerle ortaya koymaktadırlar.

Bu rivayet ” Kur’an’ı Biz indirdik. Onun koruyucusu da elbette biziz. “ Ayetine ters düşmektedir. Rabbimiz tarafından muhafaza edileceği bildirilen Kur’an’ı, Resûlullah ﷺ Cibril ile defalarca müzakere etmiştir. Dolayısıyla, Böyle bir şeyin olması ayet ile ters bir durumdur.

Aişe (Radıyallahu Anha) vahiy kâtiplerinden değildir. Bu ayet keçi tarafından yenmiş olsaydı ya da başına bir iş gelseydi, vahiy kâtipleri ezberlerinde bulunan ayeti yazmakta sıkıntı çekmezdi. Çünkü ayetlerin bir tek Aişe annemiz tarafından muhafaza ediliyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Resûlullah ﷺ vahiy kâtiplerine her süreyi ve ayeti nereye yazılması gerekiyorsa öylece emrederek yazdırmış, onlarda ayetleri tek tek muhafaza etmiştir. O halde bu rivayetin aslı yoktur, uydurmadır, dinde de yeri yoktur.

Hiç bir akl-ı selim Müslüman, Aişe’nin (Radıyallahu Anha) Kur’an ayetinin yazılı olduğu bir yaprağı, yatağının altına koyacağını kabul etmez. Çünkü Kur’an ayetine karşı hürmetsizliktir. Ayrıca bir keçinin evin içine kadar girip, yatağı kaldırıp altına varıncaya kadar karıştırması aklen ve mantıken de kabul edilmesi zor bir ihtimaldir.

Bu hadis yüzünden İmam Buhârî eleştirilmektedir. Oysa keçinin ayetleri yediği rivayet Buhârî de değil, İbni Mace ve Müsned de tenkid edilerek geçmektedir. Bu rivayete Buhârî’nin karıştırılmaya çalışılması da, İnkârcıların art niyetini ortaya koymaktadır. “Aişe (Radiyallahu Anha) evindeydi. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefatından sonra odaya giren aç bir keçi içerisinde recm ayetleri bulunan sayfayı yemiştir. ( İbni Mace 1944, Abmed bin Hanbel 5/131, 132, 183 ve 6/269 )

İnternette büyük bir bilgi kirliliği bulunmaktadır. Birisinin verdiği yanlış bilgi kaynağı, bir çok insan tarafından, Sorgulamaksızın kopyala yapıştır yapılarak dağıtılmaktadır. Bu insanların niyeti islah etmek olsaydı, iyice bilgi sahibi olmadan ve araştırmadan bu rivayetleri tenkid etmez ve böylesine bir iftiraya ön ayak olmazlardı. Ateistler, İslâm düşmanları ve Hadis inkârcıları; Hadis âlimleri tarafından da kabul görmeyen bir rivayete sarılıp, içlerindeki art niyet ile hadislerle alay etmektedirler. Zaten bu insanların genelde saldırdıkları ve alay ettikleri, Bütün hadisler böyledir.. Ya tam anlamıyorlar ya hadisin ilmî değerlendirmelerini bilmiyorlar ya da akıllarını tek kıstas kabul edip, hadisleri inkâr yoluna gidiyorlar. Profesör olmuş ama ilimden nasibini almamış bir kısım insanlar, televizyona çıkıp bu rivayetler yüzünden, hadis âlimlerimizle alay ettiler. Bu insanların konuşmalarını dinlediğimizde ne kadar akıllarıyla hareket etiklerini ve kibirli olduklarını anlayabiliriz. Yazıklar olsun bu insanlara ki, büyük bir hadis cahili olmalarına rağmen binlerce Müslümanı yanlış yola sevk etmektedirler. Bu insanların akademik etiketleri maalesef insanlarımız için büyük bir tabu haline gelmiştir. Ama ne yazık ki; Bu tabu onların sapmalarına neden olmaktadır. Her ne kadar İslam düşmanlarının, Ateistlerin ve Hadis inkârcılarının, ” Bu aslı olmayan hadis üzerinden “, Dine zarar verme çabaları olsa da, Allah’ın izniyle Ehl-i Sünnet âlimler gerçekleri bunlara karşı ortaya koyarak, İftiralarını çürütmüştür. elhamdülillah

Sosyal Ağda Paylaş

Bir cevap yazın