……Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim….. ( Maide, 3 )
Sünneti toptan inkâr edenler; Bu ayeti inkarlarına gerekçe göstererek ayette dinin tamamlandığı bildirici için, dinde bir eksiklik söz konusu olamayacağı ve sünneti ihtiyaç olmayacağı sonucunu çıkarmaktadır.
Oysa bu ayette dinin tamamlanmasının sadece Kur’an ile yapıldığını gösteren en küçük bir işaret bulunmamaktadır. Yani ayette vahyin tamamlanmasından değil; Dinin tamamlanmasından bahsedilmektedir.
Dinde Allah ve Resulünün emirleriyle bir bütünlük arz ettiğinden Kur’an ve Kur’an’ın yaşayan yorumu olan Allah Resulü’nün sünneti ile din tamamlanmış olmaktadır.
“Dininizi Kemale erdirdim.” Demek,
“Onu bütün bir düşünce, hayat sistemi ve medeniyet oluşturan kalıcı bir hayat nizamıyla donattım ve ilkelerini koydum.
Tüm insani sorunların çözümü için ayrıntılı talimatları belirledim. Artık bundan böyle, Başka kaynaktan kılavuz ve talimat alanımıza gerek yoktur.” Demektir.
“Nimetin tamamlanması.”, Hidayet nimetinin tamamlanmasıdır.
“Sizin için hayat tarzı olarak islam’dan razı oldum; çünkü itaatinizle ve ona olan bağlılınızla, kabul etmiş olduğunuz,
İslam’a içten inandığınızı uygulamada da gösterdiğiniz. Sizi her türlü kölelik ve bağımlılıktan kurtardığımdan, günlük yaşantınızda Ben’den başkasına teslim olmanız için hiçbir sebep kalmamıştır.”
Burada şu anlamda gizlidir.
“Tüm bu nimetlerime şükür olarak, çizilmiş bulunan sınırları gözetmeyi asla ihmal etmeyiniz.”
Ayeti, başka bir bilgiye gerek kalmaksızın tafsilat ve teferruat da dahil her konunun Kur’an’da açıklandığı, dinin anlaşılması için başka bir şeye ihtiyaç kalmadığı şeklinde anlamanın mümkün olduğunu savunmak,
Gerçeklerden çok çok uzaktır.
Kur’an’da ancak temel ilkeler açıklanmıştır,
Dinin gözetilmesi gereken sınırlarını detaylandırma ise sünnete bırakılmıştır.