Hadislerin metin ve kaynaklarında Yapılan yanıltmalar

Hadis inkârcılarının gündeme getirip eleştirdiği, çelişkili olduğunu iddia ettiği ve Kur’an’a uymadığını ifade ederek insanların gözünde hadislerin itibarını düşürmeye çalıştıklarını görüyoruz.

Hadislerin Arapçasını değil Türkçe metinlerini veriyorlar. Çünkü Arapça metinlerini vermiş olsalar foyaları açığa çıkacak.
Hadislerin Türkçe metinlerinde de doğru tercüme edilmiş metni vermiyorlar.

Ayrıca hadislerin kaynaklarını verirken detaylı ilgi vermeyip, sadece hadis kitabının adını veriyorlar. İlim sahipleri böyle bir hadisin doğru tercüme edilip edilmediğine ve verdikleri kaynaklarda geçip geçmediğine bakıp sorgulayabilirler. Ama ilimden haberi olmayan,
birçok insan ne bu çarptırılmış hadislerin Arapçasını ne Türkçe metinlerini ne de kaynakların doğruluğunu teyit edecek durumda değildir. Bazı insanlar da tahrifata uğramış bir hadisi okuyunca, manasını anlamada yanılgıya düşüyor, hadisi bu yanlış anlayışla,
Tefsir ediyorlar. Dolayısıyla okuduğu manayı makbul bulmuyorlar. Ve kabul edemeyeceği bir manayı içerdiğini sandıkları için,
O hadisi reddetmeye kalkıyorlar.

Eğer yeterli ilimleri olsaydı ve akledip, insaflı davranarak, biraz araştırsalardı ya hadisin kaynaklarda geçmediğini ya metninde,
Tahrifat olduğunu ya da hadisin anlamını kendi anladıkları gibi olmadığını mutlaka öğrenmiş olacaklardı. Oysa kendilerine ulaşan hadise öyle bir mana verilmiştir ki, onu ne Kur’an ve sünnetten delil kabul etmiş ve böyle mana vermiş bir âlim vardır, ne de,
muteber kaynaklarda geçmektedir.

Selefi salihin ise hadislerin kısımlarını, sahihlerini ve zayıflarını, meşhur, mütevâtir, müteşâbih gibi mertebelerini birbirinden ayırmak için birçok kaide tespit etmişlerdir. Bunların tümüne ” Usûl-ü Hadis “ denilmiştir. Hadislerin doğru değerlendirilmesi işte bu ilmin,
Kriterleri çerçevesinde yapılarak, sahih olanlar olmayanlardan ayrılmıştır. Yani bir hadisin nasıl anlaşılması gerektiği hakkında,
İlim sahiplerinin açıklamalarından faydalanmak daha doğru olacaktır. Bir hadis, birileri yanlış anladı diye uydurma olmaz.
Aksi halde doğru anlaşılmayan ya da herkesin kafasına göre mana çıkardığı hadisler çelişkilere neden olacak ve yanlış amel,
etmeye sevk edecektir.

Sosyal Ağda Paylaş

Bir cevap yazın